31 Mart yerel seçimlerine kısa bir süre kala siyasetle yatıp, siyasetle kalkanlar için süreç biraz daha gerginleşti. Bu gerginliğin en büyük nedeni de bana göre kaybetme korkusudur! Kaybetme korkusu yaşayanlar genellikle panik içinde olur ve sürekli olarak algılarla kendilerini avutmaya çalışırlar.
Şanlıurfa’da herkes seçimin sosyal medya üzerinden kazanılacağını düşünüyor. Urfa’da sosyal medya kullanıcıları yazdıklarının çizdiklerinin gelişmiş illerde olduğu gibi etki edeceğini sanarak büyük yanılgıya düştüklerinin farkında değiller. Olayın aslına bakarsak sosyal medyada ki 5-10 bin kişi hariç seçimle ilgilenen de kimin aday olduğuyla da kimin seçileceğiyle ilgilenen de yok aslında! Urfa özelinde onlar için Cumhurbaşkanı’nın tarafı ya da karşısı vardır.
Öncelikle Şartlar ne olursa olsun Recep Tayyip Erdoğan gerçeğini göremiyorlar. Erdoğan isminin olduğu yerde aslında adayın ismine, cismine, yaptıklarına yapacaklarına bakmak anlamsızdır aslında! Bunu bütün seçimlerde gördük. Bir önceki yerel seçimde herkes bunu gördü. Dost meclislerine, sosyal medya haberlerine bakılsaydı, o seçimde de Zeynel Abidin Beyazgül kaybetmiş ve seçimi Sabahattin Cevheri kazanıyordu. Ama sandıktan çıkan sonuç tam tersini gösterdi bizlere.
Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanlığı için 4 aday ciddi şekilde yarışacaktır sanırım. Cumhur İttifakı’nın adayı Zeynel Abidin Beyazgül, DEM Parti’nin adayı Celaledin Erkmen, Hür Dava Partisi’nin adayı Emin Özaslan ve Yeniden Refah Partisi’nin adayı Mehmet Kasım Gülpınar.
Partilerden bağımsız olarak birine oy verilecek olsaydı, partisinin il başkanlığını yaptığı dönem ve sonraki sürece bakılarak banko Emin Özaslan derdim. Neden derseniz? Urfa’da klasik muhalefetin dışında da muhalefet yapılabileceğini, çamur atmadan da muhalefet yapılabileceğini gösterdi bizlere! Urfa’nın bazı sorunlarını kulaktan dolma bilgilerle değil gidip bizzat yerinde görerek araştırarak dile getirdi. Klasik muhalefet gibi sadece yaşanan sorunları değil çözüm önerileriyle aktardı Şanlıurfalılara Şanlıurfa’nın sorunlarını! Diğer adaylara göre genç ve dinamik olması siyasette isminin lekelenmemiş olması, mütevazi bir karaktere sahip olması, klasik olacak ama hani denir ya “içimizden biri” işte sayın Özaslan tam da bu deyime uyan biri olarak çıkıyor karşımıza! Çok ilginç bir iddia da bulunayım sayın Özaslan, eğer Ak Parti’nin adayı olsaydı seçimi uzak ara kazanırdı! Seçimde parti gerçeğini göz ardı etmemiz imkânsız olacağı için Emin Özaslan’ın kazanma şansı hiç yok! Ama bu seçimde ileriki dönemler için en kazançlı çıkacak olan aday yine Emin Özaslan’dır. Özaslan seçimi kaybedecek ama Urfa bir siyasetçi kazanacak.
Diğer adaylara gelince artık parti, siyasi görüş olaylarını göz ardı etmem imkânsız neden derseniz zaten bunları göz ardı ettiğimde kazanacak olan aday konusunda fikrimi beyan ettim.
DEM Partisi’nin adayı olan Celaledin Erkmen, sadece ideolojik bir siyasi görüşün oylarını alacağından ve bundan fazlasını almayacağını sandığım için seçimi kazanma şansı çok zor gibi geliyor bana.
Geriye seçimde sosyal medya kullanıcılarının yarışmasını beklediği iki aday kaldı. Bana göre değil!
Yeniden Refah Partisi’nin Adayı 3 dönem Ak Parti’de Milletvekilliği, AK Parti MKYK üyeliği ve Cumhurbaşkanı danışmanı olarak görev yapmış olan Mehmet Kasım Gülpınar. Sayın Gülpınar adaylığı ile ilgili olarak geçmişte söyledikleri ile çok aşırı derecede çelişti. Örnek verecek olursak geçmişte kullandığı “Belediye Başkanı iktidar partisinden olmazsa dezavantaj olur” “Belediye Başkanlığı için aday olmam” ve “İlçe belediyesi Ak Parti’de Allah Korusun Büyükşehir bir başka parti de bu bile çok büyük dezavantaj” söylemleridir.
Şimdi seçimi kazanırsa iktidar Partisi’ne mi transfer olacak? Olmayacaksa Urfalılar Sayın Gülpınar’ın deyimiyle neden dezavantajlı olacak birine oy versin! Diğer bir söylemi Belediye Başkanlığı için aday olmayacağı söylemi. O söylemden bu yana ne değişti? Neden aday oldun demezler mi? Şanlıurfa’da 31 Mart seçimlerinde 1 milyon 219 bin 603 vatandaş oy kullanacak, aday olmanız için 1 buçuk milyona yaklaşan seçmenden kaç yüz bin kişi evinin önüne gelip çık adayımız ol, bizi kurtar geçmişte “aday olmam” dedin ama bizim için bu sözünü unut dedi! Unutmayalım ki Urfalılar sevgisini de tepkisini de rahatlıkla gösterebilen insanlardır! Geçmişte Faruk Çelik, Celalettin Güvenç ve son dönemde de Cumhurbaşkanı’nın mitinginde Ak Parti İl Başkanını söylemlerinden dolayı yuhaladılar ama Ak Parti’nin adayı Zeynel Abidin Beyazgül’ü yuhalamadılar!
Ayrıca katıldığı TV programında Sayın Gülpınar, Ak Partili yetkili biriyle görüştüğünü ve Ak Parti’nin bu yerel seçimlerde adayının mevcut belediye başkanı olmadığını ifade etti. Zaten son ana ada kadar iki adayın ismi ön plana çıktı. Eğer Aday Mevcut Başkan Zeynel Abidin Beyazgül değildi ise o zaman Kasım Bey’in ima ettiği isim Mehmet Canpolat’tır. Peki hadi diyelim Zeynel Abidin Beyazgül yanlış tercih, Mehmet Canpolat yanlış tercih, doğru tercih kimdi? Tek doğru tercih kendisi miydi? Sormazlar mı adama Zeynel Abidin Beyazgül Ak Parti İl Başkanı olduğunda ya da Büyükşehir adayı olduğunda neden tepki göstermedin? Ya da Mehmet Canpolat İlçe başkanı olduğunda sonrasında Haliliye Belediye Başkanı adayı olduğunda neden tepki göstermedin? Bu ve bunun gibi çelişkiler seçmenin hafızasının bir yerinde duruyordur.
Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanlığını kazanmak için öyle 2-3 ilçede güçlü olmak yetmiyor. Urfa’nın merkez dahil 13 ilçesi var ve bu 13 ilçeden 3-4 tanesinde DEM Parti güçlü ve bu ilçelerde de DEM Parti, Ak Parti ile yarışıyor. Yeniden Refah Partisi’nin güçlü olduğu ve mücadele edeceği en fazla 3 ilçe sayabiliriz. Karaköprü, Siverek ve Eyyübiye’dir. Siverek ve Eyyübiye’de YRP’nin adaylarının alacağı oyların çoğunluğu Büyükşehir’e yansır ama Karaköprü’de?
Yukarıda saydığım sebeplerden dolayı Sayın Gülpınar’ın azınlık bir kesimin oyu hariç oy alamayacağını öngörerek seçimi kazanamayacağını iddia ediyorum!
Şanlıurfa’da 31 Mart Yerel seçimlerinin galibi Recep Tayyip Erdoğan olacaktır! Dolayısıyla 1 Nisan 2024’te Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanı Zeynel Abidin Beyazgül’dür. Sayın Beyazgül’ün seçimde ki en büyük kozu da vatandaşlar tarafından dillendirilen “Ak Parti’nin kurumsal bir yapısı var. Seçim sonrası şikayet edebileceğimiz kapısını çalabileceğimiz, derdimizi anlatabileceğimiz birileri var.” Söylemidir.