Trendyol 1. Lig’deki temsilcimiz Şanlıurfaspor, 15. Hafta kapanış karşılaşmasında Amed Spor Kulübü’ne misafir oldu, veya Amed ağırlamaya çalıştı… İşin aslına bakarsak ikisi de olmadı!
Çünkü hafta boyunca dostluk, barış, birlik ve beraberliğe dair verilen mesajlar, maçın başlama vuruşuyla havaya karıştı…
Amed çok güzel bir gol attı, büyüsüne kapılan Diyarbakırlı futbolseverler zafer sarhoşluğuna erken başlamış olsa gerek argo tezahüratlar yağdırdı, ama asıl olanlar biz beraberliği yakaladıktan sonra oldu; yenilmedik küfür, hakaret kalmadı. Gerçi aynı Amed taraftarı değil miydi sahalarındaki bakım nedeniyle 11 Nisan stadında oynadıkları maçta bizlere aynı muamelede bulunan?
Ama ne yazık ki tuhaf bir şekilde memleketimiz insanının Diyarbakır, Amed seviciliği, sempatisi var!
Nasıl mı?
Maç arasında sosyal medyadaki paylaşımlara göz gezdirirken verilen dostluk mesajlarına binaen Amed taraftarlarının yaptıklarını sorgulayan Şanlıurfaspor taraftarlarının birkaç paylaşımına gelen yorumlara bakınca “o kadar da olsun maç içerisinde olur zaten”, “yapılanları tüm Amedliler’e bağlamayalım” gibi yanıtlar vardı. Bununla da yetinmeyip maçın bitimine yakın top toplayıcı çocuğun vakit geçirme reaksiyonu üzerine tartışmalar yaşanınca olayı Sait Karafırtınalar’a bağlayanlar falan oldu.
Peki Şanlıurfaspor’umuza bile gösterilmeyen tolerans veya koruma kalkanı neden Amed’e gösteriliyor? Ya Hz. Eyüp sabrı var ya da yabancı hayranlığımız. Ne de olsa ikisine de hakim bu şehir!
Neyse bugün yaşananlar belki bize göstermiştir tek dostun da sevdanın da Şanlıurfaspor olduğunu ve de bazı rekabetlerin kaostan beslendiğini… Sözün özü kötü komşu ev sahibi yaptırsın; takımımıza kenetlenelim!
GELDİ BİR TUFAN, GİTTİ BİR BORAN
Sonuç olarak 2-1 mağlup ayrılan biz olduk. Bu maç özelinde olsun son haftalardaki düşüş olsun durumumuzu en iyi özetleyen bir şey varsa o da Türk televizyon tarihinin en iyi dizilerinden biri olan Kurtlar Vadisi’nde geçen bir repliktir: “Geldi Tufan, Gitti Bir Boran”
Tufan, birçok yerel efsaneye ve kutsal kitaplara göre Tanrı tarafından bir kavmi, milleti ya da tüm insanları cezalandırmak amacıyla gönderildiğine inanılan büyük felaket olarak bilinir. Boran ise çok sert yel, şimşek ve gök gürültüsü, dolu ve sağanak halinde yağmurla ortaya çıkan hava olayı demek. Şanlıurfaspor’la ise şöyle bir alakası var: gelen Sait Karafırtınalar bir tufan, giden Erkan Sözeri ise bir boran…
Sözeri ile yakaladığımız ruh, disiplin, oyun içerisinde değişecek oyuncu veya sistemle geri dönüşler sonucu oluşan karakter ve en önemlisi kazanma alışkanlığı, Sait Karafırtınalar ile elimizden uçup gitti. Artık sahada ne bir oyun ne bir ruh ne de kenarda çözüm üretebilecek bir çalıştırıcımız var!
Yani özetle Erkan Sözeri (boran) ile çok sert çarpan şimşek, gök gürültülü takım Sait Karafırtınalar ile felaket (tufan) senaryosuna döndü… En somut delili de Karafırtınalar’dan önce oluşan 5 haftalık kaybetmeme serisi yerini 3 maç üst üste kaybetmeye bırakmasıdır. Bu sezon ilk defa oluyor!
‘Çok can yakacağız’ diyen Erkan hocadan ‘kadro derinliği yetersiz’ diyen Sait hocaya geçiş olmadı, tutmadı.