Ülkemizin tarım potansiyeli, coğrafi konumu ve verimli toprakları göz önüne alındığında aslında bir tarım cenneti olması gerektiği aşikâr. Ancak bugün geldiğimiz noktada, dışa bağımlı hale gelmiş ve kendi zenginliklerimizi yeterince kullanamayan bir ülke durumundayız. Öyle ki, Suriye'den fıstık ithalatı yapma kararı alındı. Bizim fıstıklarımız yok mu? Ülkemiz bu kadar verimli topraklara sahipken, neden tarımsal üretim konusunda bu kadar yetersiziz?
Tarımın iyileştirilmesi, kalkınmanın temel direklerinden biridir. Bir ülkenin kalkınması, o ülkenin tarımsal üretimiyle doğrudan ilişkilidir. Ancak şu anki tablo, ülkemizin bu önemli kaynağını ihmal ettiğini ve tarım sektöründe ciddi bir çöküş yaşandığını gösteriyor. Çiftçilerimizin alın teri, bu yıl fıstık üretiminde olduğu gibi, en düşük seviyelere çekildi. Çiftçiler, boz fıstık için kilogram başına sadece 100 TL alabiliyorlar. Bu fiyatlar, çiftçilerin emeğinin karşılığını almak bir yana, onların hayatta kalmasını bile zorlaştırıyor.
Çiftçilerin yaşadığı bu ekonomik zorluklar, yalnızca fiyatlarla sınırlı değil. Mazot ve gübre fiyatlarının yükselmesi, sulama maliyetlerinin artması gibi sorunlar, üreticileri zor durumda bırakıyor. Tarımsal üretim yoksa, bir ülke dışa bağımlı hale gelir ve bu, sadece ekonomik anlamda değil, aynı zamanda sosyal ve kültürel açıdan da büyük bir kayıptır.
Ülkemiz tarım yönünden oldukça zengin olmasına rağmen, kötü bir sistem yüzünden fakirleşen bir ülke haline gelmiş bulunuyoruz. Doğanın tahribatı ve tarımsal arazilerin yerine dikilen binalar, bu gidişatı daha da kötüleştiriyor. Her geçen gün daha fazla toprağımız yok oluyor ve yerini betona bırakıyor.
Eğer tarımı, çiftçiyi ve hayvancılığı destekleyecek bir sistem kurulamazsa, dışa bağımlılığımız daha da artacak ve kendi kendine yetebilen bir ülke olma hedefimiz uzaklaşacaktır. Bu sorunu çözmek, sadece ekonomiyi değil, aynı zamanda toplumun huzurunu ve sürdürülebilir geleceğini de kurtarmak anlamına gelecektir. Yeterli üretim yapmadığınızda, bağımsız bir ekonomi kurmak mümkün olmaz. Tarımı ve üreticiyi destekleyecek adımlar atmak, ülkemizin kalkınması için bir zorunluluk haline gelmiştir.
Sonuç olarak, ülkemizin tarım potansiyeli, doğru adımlar atıldığı takdirde büyük bir güç haline gelebilir. Fakat mevcut politikalar, bu potansiyeli yerinde saydırıyor ve çiftçiyi güçsüzleştiriyor. Tarıma yönelik sistemsel değişiklikler ve üreticiyi destekleyen bir politika, ülkemizin kalkınmasını hızlandıracak ve tarımda dışa bağımlılığı ortadan kaldıracaktır.