Sağlık Bakanlığı'nın yeni yönetmelik taslağına karşı Aile hekimlerinin tepkileri her geçen gün daha yükseltiyor. Her fırsatta mevcut yönetmelik taslağının sağlık hizmetlerinin kalitesini tehdit ettiğini ve mevcut sorunların üzerine yeni sorunlar ekleyeceğini savunan hekimler, bu defa çareyi büyük bir eylem planı oluşturmakta buldu. Yeni yönetmenlik taslağından bir hayli mustarip olan Aile Hekimleri, sisteminin geleceği ve sağlık çalışanlarının hakları için 19 Ekim’de Ankara’da düzenleneceği duyurulan mitingde seslerini yükseltecek.
URFA DA KATILACAK
Şanlıurfa Aile Hekimleri Derneği Başkanı Dr. Yusuf Eryazğan, Aile hekimlerinin taleplerini bir araya getirerek güçlü bir ses oluşturmayı hedeflediği mitingde yer alacaklarını açıkladı. Aile hekimliği yönetmeliği taslağının hukuka, bilime ve vatandaşın ihtiyaçlarına yanıt vermediğini vurgulayan Eryazğan, “Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü önce hukuka, bilime, vatandaşa uymayan aile hekimliği yönetmelik taslağı ortaya attı!!Sonra aman efendim öyle düşünmüyorduk diyorlar soruyoruz Siz Kimi Aldatıyorsunuz !!19 Ekim’de Ankara’da Büyük Aile Hekimliği mitinginde ses yükseleceğiz!” ifadelerini kullandı. Ayrıca taslağa dair geri adım atılması gerektiğini aktaran Eryazğan, “Formül değil, insanca hak ettiğimiz tek parça maaşları almak istiyoruz! Emekliliğe yansıyacak bir ücret talep ediyoruz!” diyerek çağrıda bulundu.
“AMAÇ ÜZÜM YEMEK DEĞİL, BAĞCIYI DÖVMEK”
Yaptığı açıklamalarla taslağa kayıtsız kalmayan Şanlıurfa Aile Hekimleri Derneği ise, “Aile hekimliği zulüm Yönetmeliği’nde amacın üzüm yemek değil, bağcıyı dövmek olduğu açıktır. Bu yanlıştan bir an önce dönülmelidir. Bulduğunuz formül, mevcut sorunların üzerine yeni sorunlar ekleyecektir. Aile hekimliği sisteminde çalışacak hekim ve aile sağlığı çalışanı bulamayacaksınız” denildi.
TASLAĞIN İÇERİĞİNDE NELER VAR?
Sağlık Bakanlığı'nın aile hekimliğine dair yeni yönetmelik taslağı, hekimlerin ve hemşirelerin alacakları ücretlerin aile hekimine kayıtlı kişilerin hasta olup olmadıklarına ve aile sağlığı merkezine gelip gelmediklerine göre hesaplanacağı bilgisiyle gündeme geldi. Türk Tabipleri Birliği Aile Hekimliği Kolları (TTB-AHEK) Başkanı Emrah Kırımlı, konuya dair yaptığı açıklamada, sistemin hasta garantili hastanelerden hasta garantili aile sağlığı merkezlerine (ASM) dönüştüğünü vurguladı.
Cumhuriyet gazetesinden Merve Kılıç’a konuşan Kırımlı, Sağlık Bakanlığı ile yaptıkları görüşmelerde “Kronik hastalıkların takibi birinci basamakta yapılsın, hastane yükünü azaltalım, birinci basamağı güçlendireceğiz” şeklinde bir söylem duyduklarını aktardı. Ancak, yeni yönetmelik taslağının uygulamaya geçmesiyle, bu söylemlerle uygulamalar arasında bir uyumsuzluk olduğunu belirtti.
Kırımlı, yönetmelikteki değişikliklerin, kronik hastalıkların izlem sayısını artırmak için para ödenmek istendiğini ancak bunu nüfusu azaltarak gerçekleştirmeye çalıştığını ifade etti. “Aile hekimlerine 4 bin nüfusa kadar ödeme yapılıyor. Ancak 4 bin üstü ödenmiyor. Şimdi ise nüfusu kademeli olarak azaltma ve birimlerden nüfus çekme gibi bir durumla karşı karşıyayız” dedi.
Yeni düzenlemeyle, hasta gelmeyenlerin ücreti yarıya düşeceğini belirten Kırımlı, “Nüfusun azaltılması, maaşın kesilmesi anlamına geliyor. 4 binden 3 bin 500’e düşürdüğünüzde yüzde 10’dan fazla kayıp yaşanacak. Bu durum, hasta sayısını artırma çabasıyla birlikte daha fazla hastanın bakılmasına neden olacak. Ancak kronik hastalık takibi zaman ve emek gerektiren bir süreçtir” dedi.
Kırımlı, ayrıca aile hekimlerinin değiştirileceği durumlarla ilgili uyarılarda bulundu. “Düşük nüfuslu bölgelerde hastaları hiç kimseye haber vermeden alıp, başka ASM’ye kaydedebilecekler. Bu, hastaların yıllardır gittikleri aile hekiminden uzaklaşmasına neden olacak” ifadelerini kullandı.
Sözleşme yenilemenin performansa bağlanacağını da belirten Kırımlı, “Hastamız hastaneye az giderse daha çok ücret alacağız. Bu, bizi bir kapalı çarşıda satıcılar gibi ‘Bana gel, bana gel’ demeye zorlayacak” diye konuştu. Ayrıca, hasta garantili hastanelerden hasta garantili ASM’lere geçiş yapıldığını ve bu durumun koruyucu sağlık anlayışına aykırı olduğunu vurguladı.
